Takviye edici gıda sektörü, bu gelişmelere paralel olarak ülkemizde de her geçen gün gelişmektedir. Euromonitor’un yaptığı araştırmaya göre, 2011 yılında sektörün toplam satış rakamı 367 milyon TL iken, 2015 yılında önemli bir artış kaydederek 628 milyon TL’ye ulaşmıştır. 2020 yılında ise bu rakamın 885 milyon TL’ye ulaşmıştır.
“Takviye edici gıdalar normal beslenmenin yerine geçemez.”
Sektörün bu büyüklüğü aynı zamanda ürün ve marka çeşitliliğini de beraberinde getirmektedir. Dolayısıyla ürün seçiminde ve kullanımında bilinçli olmak, güvenilir ürünlere yönelmek de önem kazanmaktadır. Bu noktadan hareketle, bu ürünlerin kullanım şekli ve miktarı oldukça önemlidir. Günlük belirtilen dozlardan fazla almak olumsuz sonuçlara yol açabilir. O yüzden belirtilen limitlerin dışına çıkmamak ve düzenli olarak kullanmak, bu ürünlerden alınacak faydanın artmasında etkilidir.
Takviye edici gıdalar; vitaminler, mineraller, proteinler, amino asitler, bitkiler, enzimler, lif ve yağ asidi gibi besin öğeleri kullanılarak çeşitli formlarda hazırlanmaktadır. Bu takviye edici gıdaların herhangi bir hastalığı tedavi etmek, önlemek gibi bir amacı yoktur. Genel olarak, takviye edici gıdalar; adından da anlaşılacağı üzere, doğal beslenmenin yerine geçmemekte ancak onun eksiklerini tamamlayıcı bir mahiyet taşımaktadır. İlaç yerine tavsiye edilemez ve satılamazlar. Takviye edici gıda ürünleri; tablet, kapsül, tek kullanımlık toz paket, içecek vb gibi diğer sıvı veya toz formlarda tüketiciye sunulmaktadır. 2 yaşın altındaki bebekler için takviye edici gıda üretilmemektedir.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından “Takviye edici gıda: Normal beslenmeyi takviye etmek amacıyla, vitamin, mineral, protein, karbonhidrat, lif, yağ asidi, amino asit gibi besin öğelerinin veya bunların dışında besleyici veya fizyolojik etkileri bulunan bitki, bitkisel ve hayvansal kaynaklı maddeler, biyoaktif maddeler ve benzeri maddelerin konsantre veya ekstraktlarının tek başına veya karışımlarının kapsül, tablet, pastil, tek kullanımlık toz paket, sıvı ampul, damlalıklı şişe ve diğer benzeri sıvı veya toz formlarda hazırlanarak günlük alım dozu belirlenmiş ürünler” olarak tanımlanmaktadır.
Ülkemizde takviye edici gıdalar ile ilgili bilgilere ve düzenlemelere Türk Gıda Kodeksi Takviye Edici Gıdalar Tebliği’nden ulaşmak mümkündür. Bu Tebliğ’de belirtildiği üzere; takviye edici gıdalar son tüketiciye sadece hazır ambalajlı olarak sunulur. Bu ürünlerin etiketlemesi oldukça önemlidir ve etikette yazılması gerekenler sıkı kurallara tabidir. Takviye edici gıdaların etiketinde, sunumunda ve reklâmında; bir hastalığı önleme, tedavi etme veya iyileştirme özelliğine sahip olduğunu bildiren veya böyle özelliklere atıfta bulunan ifadeler yer alamaz. Etiketinde, sunumunda ya da reklâmında; besin öğelerinin yeterli ve dengeli bir beslenme ile karşılanamayacağını belirten, ima eden veya vurgulayan ifadeler yer alamaz.
Takviye edici gıdalarda bulunan besin öğeleri, botanikler ve diğer maddelerin miktarları, ürünün tüketilmesi önerilen günlük porsiyonu üzerinden etikette sayısal olarak belirtilir. Ayrıca etiket üzerinde “Takviye edici gıdalar normal beslenmenin yerine geçemez.”, “İlaç değildir, hastalıkların önlenmesi veya tedavi edilmesi amacıyla kullanılmaz.” gibi ifadelerin muhakkak yer alması gerekmektedir.
Comments